Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerini bilgilendirdi. Karahan, küresel gelişmelerden Türkiye ekonomisine, enflasyonla mücadeleden para politikasına kadar birçok başlıkta kapsamlı bir sunum yaptı.
Karahan, sunumunda dezenflasyon sürecine dikkat çekerek, “2024 yılı haziran ayından bu yana dezenflasyon süreci devam ediyor. Geldiğimiz noktada enflasyonun ana eğilimi geriledi. Hizmet enflasyonundaki düşüş belirginleşti, mal enflasyonu da düşük seviyelerde seyrediyor” dedi. Politika setlerinin talepte dengelenme sağladığını belirten Karahan, “Enflasyon beklentileri gerileme eğilimine girdi. Önümüzdeki dönemde de para politikasındaki kararlı duruşumuzu sürdürerek dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"TÜM BÜYÜK EKONOMİLERE DAİR BÜYÜME BEKLENTİLERİNİN GERİLEDİ"
2 Nisan’da ABD tarafından açıklanan kapsamlı gümrük tarifesi kararlarının küresel ticaret dinamiklerini etkilediğini belirten Karahan, “Küresel ticaret ve ekonomi politikalarına dair belirsizlikler yüksek seviyelerde. Bu durum büyüme üzerindeki riskleri artırıyor” dedi. Karahan, “ABD başta olmak üzere tüm büyük ekonomilere dair büyüme beklentilerinin gerilediğini görüyoruz” ifadeleriyle dış talep görünümünün zayıfladığını belirtti. Almanya’nın 2025 büyüme tahmininin yüzde 0,8’den sıfıra çekildiğini anımsattı.
Küresel büyümedeki yavaşlama beklentilerinin enerji emtia fiyatlarını aşağı çektiğini belirten Karahan, “Enerji dışı emtia fiyatları ise değerli metaller kaynaklı olarak yükseldi” dedi.
“YURT İÇİNDE TOPARLANMA, DIŞ TİCARETTE DİRENÇLİ GÖRÜNÜM”
2024 son çeyreğinde iktisadi faaliyetin toparlandığını belirten Karahan, “Kampanyalar ve öne çekilen taleple özel tüketim arttı. Perakende satış hacmi ocak-şubat aylarında yükseldi. Buna karşın kartla yapılan harcamalar zayıf seyretti” dedi. Hizmet üretim endeksinin artışını sürdürdüğünü de vurguladı.
Cari işlemler hesabında 2024 son çeyrekte millî gelire oranla yüzde 0,8’e gerileyen cari açıkta, 2025’te sınırlı artış öngördüklerini belirten Karahan, “Tüketim malları ithalatında yüksek seyir var ancak açığın uzun dönem ortalamaların altında kalmasını bekliyoruz” dedi.
Karahan, “Zayıf dış talebe rağmen ihracatın ılımlı artışla gücünü koruduğunu görüyoruz. Türkiye’nin AB’ye ihracat payını artırması rekabetçiliğin korunduğuna işaret ediyor” şeklinde konuştu. ABD'nin açıkladığı tarifelerin Türkiye’ye daha düşük uygulanması halinde rekabet avantajı doğabileceğini belirtti.
"ANA EĞİLİM OCAK'TA ARTIŞIN ARDINDAN, ŞUBAT-MART DÖNEMİNDE YAVAŞLAMA GÖSTERDİ"
Karahan, “Enflasyondaki ana eğilim ocak ayındaki artışın ardından şubat-mart döneminde önemli bir yavaşlama gösterdi. Nisan ayında ise finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle ana eğilimde kendi hesaplamalarımıza göre bir yükseliş izledik” dedi. Medyan enflasyonun yıllıklandırılmış bazda yüzde 30’un biraz üzerinde olduğunu ifade etti.
Temel mal enflasyonunun yüzde 20, dayanıklı tüketim mallarında ise yüzde 19 seviyesine gerilediğini açıklayan Karahan, “Hizmet sektöründe de yavaşlama eğilimi görülüyor. Son bir yılda hizmetler enflasyonu 40 puan düştü” dedi. Nisan ayında ramazan etkisiyle yükselen gıda fiyatlarına karşı, zirai don kaynaklı yukarı yönlü risklerin arttığını belirtti.
“BEKLENTİLER RİSK OLUŞTURMAYA DEVAM EDİYOR”
Karahan, “Enflasyon beklentileri sektörel farklılık göstermekle birlikte gerileme eğilimine girdi. Ancak beklentiler hâlen dezenflasyon patikamızın üzerinde seyrediyor. Bu durum, sıkı para politikası duruşumuzu korumayı gerekli kılıyor” dedi.
Karahan, “Mart ayının ikinci yarısında finansal piyasalarda değer kayıpları ve oynaklıklar gördük. 2 Nisan’da açıklanan tarifelerin etkisiyle küresel piyasalarda oynaklık ve satış baskısı arttı. Bu durum Türkiye’nin risk primine de yansıdı. 9 Nisan’da tarifelerin ertelenmesiyle fiyatlamalar olumluya döndü” diye konuştu.
Karahan, 20 Mart’ta gecelik borç verme faizinin yüzde 46’ya çıkarıldığını ve repo ihalelerine ara verildiğini hatırlattı. 17 Nisan’da politika faizinin yüzde 46’ya çıkarıldığını belirtti. Aynı tarihte gecelik vadeli faiz oranı yüzde 49’a, borçlanma faizi yüzde 44,5’e yükseldi. Repo ihaleleri yeniden başlatıldı.
Likidite yönetimi kapsamında TL depo vadeleri uzatılırken, kısa vadeli likidite senetleri ihraç edilmeye başlandı. Döviz talebini sınırlamak için TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleri başlatıldı.
KKM hesaplarının Ağustos 2023’te 140 milyar doların üzerine çıktığını belirten Karahan, “Mevcut bakiye 19 milyar dolara geriledi. Son 12 ayda vadesi dolan hesapların sadece yüzde 13,8’i dövize geçti. Bu durum parasal aktarımı güçlendiriyor” dedi. TL mevduatın toplam içerisindeki payının yüzde 58 seviyesinde olduğunu söyledi.
'BRÜT REZERVLER 17 MİLYAR DOLAR ARTIŞ GÖSTERDİ'
Karahan, “22 Mart 2024’te 124 milyar dolar olan brüt rezervler, 14 Mart 2025’te 171 milyar dolara çıktı. 25 Nisan itibarıyla 141 milyar dolarda. Swap hariç net rezerv ise -65 milyar dolardan 17 milyar dolara yükseldi. Toplamda 81 milyar dolarlık bir iyileşme gerçekleşti” bilgisini verdi.
"Enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılıkla çalışacağız"
Finansal piyasalarda oynaklıkların ve küresel belirsizliklerin yüksek olduğu bir dönemden geçtiklerinin altını çizen Karahan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Kısa vadede, enflasyon üzerinde kur gelişmeleri ve gıda fiyatları kaynaklı yukarı yönlü bir baskı da söz konusu. Bunun yanında enflasyon görünümü üzerinde aşağı yönlü etkiler de bulunmakta. Emtia fiyatları daha ılımlı seyrederek dezenflasyona katkı sağlıyor. Yurt dışı talep zayıflıyor. Para politikasında aldığımız önlemler sayesinde yurt içi talep de zayıflamakta. Diğer taraftan, belirsizliklerin geçmiş döneme göre daha yüksek olduğunu da göz önünde bulundurarak ihtiyatlı ve sıkı bir para politikası duruşu sergiliyoruz. Sıkı para politikası duruşumuz enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar da sürecek. Bir kez daha vurgulamak isterim ki, fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. TCMB olarak dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak; enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz."