Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan ve 36’sı çocuk olmak üzere 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin ise yaralandığı yangın faciasına ilişkin açılan davanın ilk duruşmasının üçüncü gününde otelin yönetim kurulu üyesi ve sahibi Halit Ergül’ün kızı Ceyda Hacıbekiroğlu’nun savunması alındı. Yangın sırasında otelde tatilde olduğunu öne süren Hacıbekiroğlu, yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen otel yönetiminde herhangi bir yetkisi olmadığını iddia etti. Sanığın ifadeleri duruşma salonundaki mağdur ailelerin sert tepkisine yol açtı.
“BAĞIRIŞLARI EĞLENCE SANDIM”
Tutuklu sanıklardan biri olan Hacıbekiroğlu, olay anına ilişkin yaptığı savunmada, ilk anda duyduğu bağırışları eğlence sanarak yangın olduğunu fark etmediğini söyledi. Yardımcısının uyarısıyla durumun ciddiyetini kavradığını belirten Hacıbekiroğlu, annesiyle yaptığı telefon görüşmesi üzerine odasının kapısına havlu koyduğunu ve camı kırarak dışarı çıkmaya çalıştığını ancak camın çift cam olması nedeniyle başarılı olamadığını ifade etti. Yangından çocuklarıyla birlikte sundurmayı kullanarak tahliye edildiklerini söyledi.
“SOKAKTA YALNIZ BİR ÇOCUK GÖRDÜM”
Yangından kurtulduktan sonra Kartal Otel’e geçen Hacıbekiroğlu, sokakta yalnız dolaşan bir çocuğa yardım ettiğini ve onu annesine ulaştırdığını anlattı. Olay sırasında ellerinden yaralandığını ancak bunu sonradan fark ettiğini de belirtti.
“TUTUKLULUĞUM ÇOCUKLARIMDA TRAVMA YARATTI”
Savunmasının ilerleyen bölümünde tutuklu yargılanmanın ailesini etkilediğini dile getiren sanık, “İki çocuğum var, yalnızca sömestr tatili için otelde bulunuyordum. Tutuklanmam çocuklarımda travma yarattı” ifadelerini kullandı. Bu sözler mağdur ailelerden büyük tepki aldı.
“OTELİN YÖNETİMİNDE YETKİM YOK”
Mahkeme Başkanı’nın soruları üzerine Hacıbekiroğlu, otelin yangın sistemleri, personelin görevleri ve işletmeye dair detaylar hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi. Otelin beş kişilik yönetim kurulu gereği kendisine bu görev verildiğini ancak işletmeyle ilgili herhangi bir yetkisi veya sorumluluğu bulunmadığını savundu.
Tutuklu sanık Hacıbekiroğlu, şu iddialarda bulundu:
“Ben 6’ncı katta kalıyordum. Seslere uyandım ama eğlence sesleridir diye geri yattım, sonra yardımcım geldi ve duman geldiğini söyledi. Bunun üzerine annemi aradım, annem ‘havlu ıslat ve kapının altına koy’ dedi. Sonrasında camı açtım fakat çocuk kilidi olduğu için çok az açılıyordu. Camı kırmaya çalıştım, birinci camı kırdım ancak ikinci camı kıramadım. Sonrasında bir müşteri yardımcı oldu kendi ailesini kurtardıktan sonra. Çocuklarımı verdim ve sundurmadan çıkarak kurtulduk. Mini Kulüp görevlileri çocuklarımı Kartal Otel’e götürdüğünü söyledi. Çocuklarımı görmeye gittim ve o sırada çocuklarım söyledi yaralandığımı öyle fark ettim. Sonra dışarı çıktım, topallayan bir çocuk gördüm, ‘annemi istiyorum’ dedi, ardından kayak hocaları gördü ve çocukları Kartal Otel’e götürdüler. Bu sırada itfaiyeyi aramaya devam ettim. Herkes bir bağrış içindeydi, atlayanlar vardı, biz de elimizden geleni yapmaya çalışıyorduk. Üç itfaiye aracı vardı, ben itfaiyeyi aramaya devam ettim ve ‘yangın için yeterli olmayacağını gerekirse helikopter göndermeleri gerektiğini’ söyledim.
"BEN OTEL SAHİBİ OLARAK ORADA DEĞİLDİM, ÇOCUKLARIMLA SÖMESTİR TATİLİ İÇİN OTELE GİTMİŞTİM"
Gelen itfaiye aracının önüne atladım ve ‘yangın arka tarafta daha fazla oraya gidin’ diye uyardım. Arkadaşım da vardı ve en son ona ulaşamadım artık. İtfaiye aracı denilene göre kara battığı için arka taraftan müdahale edilemeyeceğini belirterek ön tarafa geçti. Yangın devam ederken bana ‘garaj boşaltılmazsa büyük bir patlama olacağı’ ifade edildi bir kayak hocası tarafından bu arada da babamı aradım garajdan arabasını çekmesi için. Bu yanlış aksettirildi. Ben otel sahibi olarak orada değildim, çocuklarımla sömestir tatili için otele gitmiştim. Bu otel Türkiye’ye büyük katkıları olan dedem Mazhar Mürtezaoğlu tarafından yapıldı. Böyle bir otelin bu duruma sebebiyet vermesi çok üzücü Ben otel açıldığında 7 yaşındaydım. Otelin statüsünün değişmesi için, anonim şirket kurulması için 5 pay sahibi gerekiyormuş toplam. Bu yüzden babam beni, kardeşimi ve kuzenimi kaydetti ve yönetim kurulu üyesi yaptı. Şirkette beş pay sahibi yasasının kaldırılmasının ardından kuzenimi çıkarttı. Sonradan kuzenim çıkartılmış ama biz kaldık. Ben sadece otele tatillerde gelirim. Oteldeki herkes babamdan talimat alır. Çocuklarım ve ben büyük bir travma yaşadık. Bir suçum yok, tahliyemi istiyorum. Elif Aras da tatillerde gelir sadece, İstanbul’da yaşar. Onun da benim gibi otelde bir yetkisi yoktur. Annem Emine Mürtezaoğlu da İstanbul’da yaşar bize çocuklar konusunda yardımcı olur. Alarm sisteminin çalışıp çalışmadığı konusunda bir bilgim yok.”
“BABASININ JEST OLSUN DİYE VERDİĞİ HİSSE BUGÜN MÜVEKKİLİMİN BURADA SANIK OLMASINA NEDEN OLMUŞTUR”
Sanık Bekiroğlu’nun avukatı Bülent Polat ise şu savunmayı yaptı:
“Babasının jest olsun diye verdiği hisse bugün müvekkilimin burada sanık olmasına neden olmuştur. Müvekkilim tüm tahsil hayatını Bolu dışında gerçekleştirmiştir. Evlendikten sonra da İstanbul’da yaşamaya devam etmiştir. Müvekkilimiz babasının şirketinde hiçbir zaman bir görev üstlenmemiştir. Bu bir aile şirketi. Kağıt üzerinde yönetim kurulu kararları alınıp imza atılmıştır. Yönetim kurulu da kağıt üstündedir. 26.06.2020 tarihinde yönetim kurulu bir iç yönerge hazırlamış ve 2021’de ticari sicil gazetesinde ilan edilmiştir. Muhasebe müdürü ve genel müdür atanmıştır. Müvekkilim Ceyda hiçbir zaman imza yetkilisi olmamıştır. Otelin işleyişi ile ilgili hiçbir evrakta imzası yoktur."
Duruşmaya saat 14.45'e kadar ara verildi.