Kuveyt tüm uyruklara ülkeye giriş hakkı tanırken İsrail vatandaşlarını bu kapsam dışında bıraktı. Düzenleme, hem resmi çevrelerden hem de kamuoyundan olumlu tepkiler aldı. Karar, sosyal medya platformlarında da geniş yankı uyandırdı.
Kuds Press’e konuşan aktivist ve gazeteciler, alınan adımın Kuveyt’in Filistin halkına verdiği sürekli desteği ve İsrail işgaline yönelik tarihi reddini yansıttığını belirtti. Uzmanlar, kararın ulusal ve uluslararası hukuka bağlılığın yanı sıra, Filistin meselesine yönelik derin insani ve siyasi duruşun göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Kuveytli gazeteci ve yazar Waleed Al-Ahmad, kararın ülkenin uzun süredir izlediği dış politika ile uyumlu olduğunu ifade etti. Al-Ahmad, Kuveyt’in, bağımsızlığından bu yana Filistin davasını destekleyen ülkeler arasında yer aldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Kuveyt, işgalci güce karşı başlatılan Filistin devrimini kucaklayan ve Filistin’i tanıyan ilk ülkelerden biridir. İsraillilerin Kuveyt’e girişinin yasaklanması ise ülkenin 1961’deki bağımsızlığından itibaren yürürlükte olan yasalara, özellikle de 1964 tarihli 21 No’lu İsrail boykot yasasına dayanmaktadır.”
Al-Ahmad ayrıca, Kuveyt’in 1988 yılında Doğu Kudüs’ü başkent ilan eden Filistin Devleti’ni tanımasının, ülkenin Filistin halkına verdiği desteğin ve işgale karşı tutumunun en güçlü göstergelerinden biri olduğunu vurguladı.
Uzmanlara göre Kuveyt’in kararı, bölgesel ve uluslararası düzeyde İsrail’e karşı yürütülen diplomatik ve siyasi duruşun da bir parçası olarak değerlendiriliyor.