Almanya eski Başbakanı Angela Merkel’in dış politika danışmanı ve Münih Güvenlik Konferansı'nın eski başkanı Christoph Heusgen, Berlin yönetimine Filistin’i devlet olarak tanıma çağrısında bulundu. Frankfurter Rundschau’da bir makale kaleme alan Heusgen, artık sadece hukukî değil, tarihî ve ahlâkî sorumlulukların da devreye girdiğini belirtti.
Heusgen, uluslararası hukukun devlet tanıma kriterlerinin teknik olarak hâlâ Filistin için tam anlamıyla karşılanmadığını kabul ediyor. Ancak buna rağmen dünyanın 147 ülkesinin Filistin’i tanıdığını hatırlatarak, Almanya’nın da bu adımı atmasının zamanının geldiğini söylüyor.
Yazısında, İsrail’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısıyla yaşadığı travmayı meşru bulduğunu ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarında sivil kayıpların orantısız olduğunu vurgulayan Heusgen, şu ifadeleri kullandı:
“Evet, İsrail kendini savunma hakkına sahiptir. Ama bu savunma orantılı olmalı. Saldırılar çoğunlukla silahsız sivilleri hedef alıyor. Eski ABD Başkanı Joe Biden bile bu saldırıları ‘keyfi’ ve ‘uluslararası hukuka aykırı’ olarak nitelendirdi.”
BARENBOİM’DEN ALINTI: “BİR HALK YOK EDİLEMEZ”
Heusgen, İsrail ve Filistin vatandaşlığına aynı anda sahip olan şef Daniel Barenboim’in sözlerine de makalesinde yer verdi:
“İsrail teröre karşı kendini savunma hakkına sahip, ancak bu süreçte bir halkı yok etme, aç bırakma ve yerinden etme hakkına sahip değildir.”
Unicef verilerine göre, savaşın başlangıcından bu yana her gün ortalama 28 Filistinli çocuk hayatını kaybetti. Bu oran, neredeyse her gün bir okul sınıfının yok olduğunu gösteriyor. Heusgen, Almanya'nın artık "barış süreci gerçekleşmeden tanıma olmaz" tutumunu gözden geçirmesi gerektiğini savunuyor.
NETANYAHU’YA SERT ELEŞTİRİ
Heusgen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun iki devletli çözümü açıkça reddetmesini ve Filistin yönetimini zayıflatmak için Hamas’ı dolaylı olarak desteklemesini “tarihi bir hata” olarak nitelendirdi. Bu politikanın, 7 Ekim saldırılarına zemin hazırladığını öne sürdü.
“Netanyahu, Hamas’a göz yumarken, Filistin Yönetimi’ni dışladı. Bu stratejik hata, bugün yaşanan trajedilerin önünü açtı.”
Heusgen’in bu çıkışı, Almanya’da Filistin’e bakışı yeniden tartışmaya açtı. Özellikle Gazze’deki ağır sivil kayıpların ardından Almanya kamuoyunda ve siyasetinde İsrail’e yönelik eleştiriler daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.