Balıkesir’in Gönen ilçesindeki Misakça Ovası’nda çeltik üreticileri, sulama suyu krizinin ortasında mahsullerini kuraklığa terk etmek zorunda kaldı. İddiaya göre, Devlet Su İşleri (DSİ) ile yapılan anlaşmada baraj suyunun mayıs ayına kadar yüzde 67’nin altına düşmemesi gerekiyordu. Ancak barajı işleten hidroelektrik firması, mayıs yağmurlarına güvenerek elektrik üretimi için fazla su aldı. Yağışlar beklenenden az olunca ovaya su ulaştırılamadı. BASKİ, “sorumluluğumuzda değil” dese de, köylülerden para toplayarak dubalarla su taşımaya çalıştığı da diğer iddialar arasında. Bununla birlikte, Çiftçiler, üretim izni olan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) belgelerini devlet kurumlarından alırken dönüm başına ödeme yaptıklarını, bu belgelerde Gönen Çayı’ndan su kullanılacağının açıkça yazıldığını belirtiyor.
ÇİFTÇİLER MAĞDUR
Üreticiler, barajın işletmesinin özel şirkette olmasına rağmen denetimin DSİ’de olduğunu, ancak kurumun baraj seviyesini izlememesi nedeniyle mağduriyetin arttığını savunuyor. Misakça Köyü’nden Serhat Aydın, 7 bin dönümlük arazinin büyük bölümünde çeltik ekildiğini, ekim öncesi tedbir alınmadığını söyledi: “Masrafın yüzde 80’i yapıldı, havzada bir damla su yok. Bin dönüme yakın arazi yanmak üzere.” Eski Balıkesir Milletvekili Namık Havutça ise sorunu “yetki karmaşası” olarak tanımladı. Barajın su seviyesinin kışın yüzde 80–85 civarında olduğunu belirten Havutça, “Elektrik üretimi için su boşa harcanmasaydı bugün bu kriz yaşanmazdı” dedi. Çiftçilere ruhsat verilirken su potansiyelinin güvence altına alınması gerektiğini vurguladı.
ÜÇ BAŞLI YÖNETİM KRİZİ
Misakça Köyü Muhtarı Refik Öztürk de su yönetiminin üç kurum arasında dağılmış olmasının sorunu büyüttüğünü söyledi: “DSİ baraja, BASKİ sulandırma sahasına, Sulama Birliği bölgemize bakıyor. Üç başlılık yüzünden olan bize oluyor.” Öztürk, kurumlar arasında çelişkili rakamlar verildiğine dikkat çekti: “BASKİ ‘12 bin metreküp su verdik, hakkınız doldu’ diyor. DSİ ‘9 milyon metreküp kullandınız, 3 milyon kaldı’ diyor. Sulama Birliği ‘4,5 milyon kaldı’ diyor. Kimin dediği doğru? 67 yaşındayım, böyle bir şey görmedim. Gönen Barajı’ndan Misakça Çayı’na su verilmiyor. Denizden gelen su ise çayı tuzlandırdı. Her gün bir tarla kuruyor. 10 köyün en kötü durumda olanı biziz.” BASKİ ise iddiaları reddetti