Bilim insanları, kanser tedavisinde devrim yaratabilecek ve tamamen yeni bir kapı aralayan inanılmaz bir başarıya imza attı. Dünyanın en saygın bilim dergisi Nature'da yayımlanan bir makaleye göre, doğal ortamda bulunan iki farklı bakterinin belirli bir oranda karıştırılmasıyla elde edilen bir "bakteri kokteyli", fareler üzerinde yapılan deneylerde kanserli tümörleri %100 oranında ve tamamen yok etti. En çarpıcı sonuç ise, bu yöntemin bağışıklık sistemi zayıflamış canlılarda bile aynı başarıyı göstermesi oldu.
DOĞAL BAKTERİ KOKTEYLİ KANSERİ NASIL YENİYOR?
Japon bilim insanlarının liderliğindeki araştırma ekibi, "AUN" adını verdikleri bir bakteri konsorsiyumu geliştirdi. Bu konsorsiyum, Proteus mirabilis (A-gyo) ve Rhodopseudomonas palustris (UN-gyo) adlı iki bakterinin doğal olarak oluşan 3'e 97 oranındaki karışımından oluşuyor.
Bakteriler damar yoluyla vücuda enjekte edildiğinde, kanserli tümörlerin oksijensiz ortamını hedef alarak doğrudan tümörün içine yerleşiyor. Burada çoğalmaya başlayan bakteriler, iki aşamalı bir saldırı gerçekleştiriyor:
Tümörün Damarlarını Tıkıyor: Bakteriler, sadece tümörün içindeki kan damarlarında seçici bir pıhtılaşma (tromboz) tetikliyor. Bu, tümörün kan akışını ve beslenmesini tamamen keserek onu ölüme terk ediyor.
Doğrudan Saldırı: Aynı zamanda bakteriler, çoğaldıkları tümörün içinde doğrudan kanser hücrelerini yok eden onkolitik (kanser eritici) bir etki gösteriyor.
Şekil 1: AUN bakteri konsorsiyumunun karakterizasyonu.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ OLMADAN BİLE %100 BAŞARI
Araştırmanın en devrimci sonucu, bu tedavinin bağışıklık sistemi olmadan da işe yaraması. Mevcut kanser immünoterapileri ve diğer bakteri temelli tedaviler, genellikle vücudun kendi bağışıklık sisteminin yardımına ihtiyaç duyar. Ancak bu yeni yöntem, bağışıklık sistemi olmayan (kemoterapi gören hastalar gibi) fare modellerinde bile %100 tam iyileşme sağladı ve farelerin hayatta kalma süresini önemli ölçüde uzattı. Tedavi, insan kolon, yumurtalık ve pankreas kanseri hücrelerinin farelere nakledildiği modellerde de aynı başarıyı gösterdi.
Şekil 2: AUN'un çeşitli bağışıklık sistemi baskılanmış modellere karşı antitümör etkinliği.
GENETİK MÜHENDİSLİK YOK, DOĞAL SİNERJİ VAR
Bu yöntemi diğer bakteri tedavilerinden ayıran en önemli özellik, hiçbir genetik mühendislik içermemesi. Araştırmacılar, iki bakterinin doğadaki doğal sinerjisinden faydalanarak bu etkiyi elde ettiler. Bu durum, tedavinin daha güvenli, kendi kendini düzenleyebilen ve antibiyotiklerle kolayca kontrol edilebilir olmasını sağlıyor.
Henüz insanlı klinik deneyler için erken olsa da, bu "ilaçsız" ve doğal yöntemin kanser tedavisinde dördüncü bir devrim yaratma potansiyeli, bilim dünyasında büyük bir heyecan ve umut yarattı.
Şekil 3: Colon26 tümör taşıyan BALB/c-nu/nu farelerinde AUN tarafından tümör baskılama mekanizması.
Şekil 5: AUN'un insan tümörlerini taşıyan çeşitli fare türlerine karşı antitümör etkinliği.