Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, ABD ile yapılacak olası bir ticaret anlaşmasında Alman otomotiv sektörüne İngiltere’ye tanınan benzeri bir muafiyetin sağlanması konusunda ısrarcı. Ancak Brüksel’deki AB yetkilileri, bu beklentinin gerçekçi olmadığını ve Trump yönetiminin özellikle Alman otomobil ithalatını azaltmaya odaklandığını belirtiyor.
Merz, Komisyonu "çok karmaşık" müzakereler yürütmekle eleştirirken, otomotiv, çelik ve ilaç gibi kilit sektörlere odaklanılmasını savunuyor. Ancak Komisyon yetkilileri, Trump’ın bu sektörleri ABD’de yeniden canlandırmak ve ithalatı azaltmak istediği için bu alanlarda taviz elde etmenin meşakkatli olduğunu söylüyor.
KÖKLÜ FARKLILIKLAR: AB VE ALMANYA'NIN STRATEJİLERİ
Financial Times'ın haberine göre AB müzakerecileri, otomobillerin Beyaz Saray ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın "en zorlu unsuru" olduğuna inanıyor ve güven inşa etmek için önce daha kolay konuların ele alınması gerektiğini düşünüyor.
Bir yetkili, Berlin’in Trump’ın Alman otomobil üreticilerine ilk adım olarak taviz vermeyi kabul edeceğine inanmasının "hayal ürünü" olduğunu söyledi. AB yürütmesi ile birliğin en büyük ekonomisi arasındaki bu görüş ayrılığı, Perşembe günü Brüksel'deki liderler zirvesinde gündeme geldi. Komisyon yetkilileri, Temmuz ayına kadar bir anlaşma sağlanması için güvenilir bir misilleme tehdidinin desteklenmesini umuyorlardı. Merz, zirveye gelişte "Komisyonu ABD ile hızlıca bir ticaret anlaşması yapması konusunda destekliyorum" dedi.
TEHDİTLER VE EKONOMİK ETKİLER
Trump, 9 Temmuz'a kadar bir anlaşma sağlanmazsa AB ithalatına yüzde 50 "karşılıklı" gümrük vergileri tehdidinde bulunmuştu. Bu arada, otomobiller ve otomobil parçaları için yüzde 25, çelik ve alüminyum için yüzde 50'lik sektörel gümrük vergileri hala yürürlükte. Diğer ithalatların çoğunda ise yüzde 10'luk bir vergi uygulanıyor. Birçok ülke, hızlı bir anlaşma sağlamak adına çok fazla taviz vermekten çekiniyor. Bir AB diplomatı, İngiltere-ABD anlaşmasına atıfta bulunarak, bloğun "450 milyon nüfusuyla İngiltere'den daha fazla ticaret gücüne sahip olması gerektiğini" söyledi.
ACEA'ya (Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği) göre, otomobil üreticileri mevcut gümrük vergileri nedeniyle günde "tek haneli" milyonlarca dolar kaybediyor. Almanya'nın otomobil endüstrisi, ülkenin GSYİH'sinin yaklaşık yüzde 5'ini oluşturuyor.
ABD, İngiltere'den sonra AB araç ihracatı için ikinci en büyük pazar konumunda. 2024 yılında, 38.9 milyar euro değerinde 750.000'den fazla otomobil ihraç edildi. Buna karşılık, ABD'den AB'ye 7.8 milyar euro değerinde 169.000 otomobil ihraç edildi.
BMW'NİN STRATEJİSİ VE SEKTÖRÜN KARAMSARLIĞI
Alman otomobil üreticileri arasında BMW, Temmuz ayından itibaren ABD'nin yüzde 25'lik gümrük vergisini düşüreceği konusunda özellikle iyimser. BMW CEO'su Oliver Zipse, Mayıs ortasında yatırımcılara şirketin Spartanburg'daki tesisinden geçen yıl 10 milyar dolardan fazla değerde 225.000 araç ihraç ederek ABD'nin en büyük otomotiv ihracatçısı oldu. Bu sebeple Trump yönetimiyle "güçlü bir konumdan" müzakere edebildiğini söyledi. BMW, Mercedes-Benz ve diğer Avrupalı otomobil üreticileri, ABD'yi, ithalat vergilerini geri almalarına yardımcı olacak bir vergi iadesi programı (duty drawback programme) uygulamaya teşvik ediyor.
Üç büyük Alman otomobil üreticisinin üst düzey yöneticileri, Nisan ortasında Beyaz Saray'da Trump ile bir araya geldi. Merz de bu ayın başlarında Oval Ofis'te Trump ile görüştüğünde otomobil konusunu açtı. Merz, toplantı sonrası "Alman markalı bir Amerikan arabası kullandığımı söyledim" diyerek, BMW dahil birçok Alman otomobil üreticisinin ABD'de araç ürettiğini ve daha sonra Avrupa'ya ihraç ettiğini Trump'a açıkladı.
Merz, AB'yi ABD ile mümkün olan en kısa sürede bir anlaşmaya varmaya zorlarken, bazı Alman otomobil üreticileri daha az iyimser. Bir otomotiv yetkilisi, "Şu anda durum karışık" dedi ve ekledi: "Sonuçta ABD ile müzakere eden AB." Bir başka Alman otomobil üreticisi ise şunları söyledi: "Müzakereler biraz sıkıntılı görünüyor. AB'nin boşa zaman harcaması sinir bozucu..."
SONUÇ VE BEKLENTİLER
Ticaret savaşının ortasında, Almanya'nın kilit sektörü olan otomotiv endüstrisi belirsiz bir gelecekle karşı karşıya. Merz’in yoğun çabalarına rağmen, Brüksel’in ve ABD’nin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, Alman otomobilleri için özel bir muafiyetin zorlu bir süreç olacağını gösteriyor.
Temmuz ayı kritik bir eşik olacak ve bu tarihe kadar bir anlaşma sağlanmazsa, gümrük vergilerinin ekonomik yansımaları daha da derinleşebilir. Bu süreçte BMW gibi büyük markaların bireysel çabaları ve AB’nin genel stratejisi, küresel otomotiv sektörünün geleceğini şekillendirecek temel unsurlar olmaya devam edecek.