Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin 11 Haziran 2025 tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı kapsamlı konuşmada, Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına ve Türkiye’nin bu saldırılar karşısındaki tutumuna sert eleştirilerde bulundu. Konuşmasının büyük bir kısmını Madleen yardım gemisi ve İsrail’e çelik taşıdığı iddia edilen Vela gemisine ayıran Davutoğlu, Ankara’nın sessizliğini “utanç” olarak nitelendirdi. Davutoğlu’nun konuşmasında kullandığı tüm ifadeler kamuoyunun vicdanına hitap eden güçlü bir dille dile getirildi.
“MADLEEN’İN YOLCULARI İSİMLERİ VİCDAN, SOYADLARI İNSAN OLAN KAHRAMANLARDIR”
Bayramın dördüncü gününe girerken 12 kişilik Madleen gemisinin Akdeniz’de İsrail tarafından alıkonulmasına değinen Davutoğlu, farklı ülkelerden, farklı dinlerden gelen bu kişileri “vicdanlı insanların küresel intifadası” olarak tanımladı. Yolcuların isimlerini tek tek sayan Davutoğlu, onların yalnızca yardım değil, aynı zamanda onur taşıdıklarını ifade etti:
“Onlar bize insan doğasının asla zulüm karşısında teslim olmayacağını da ispat ettiler! Onlar bize küresel zulüm karşısında bir küresel intifadanın her daim tetikte beklediğini gösterdiler!”
Gemiye İsrail ordusunun uluslararası sularda müdahalesine dikkat çeken Davutoğlu, Ankara başta olmak üzere tüm İslam dünyasını bu gelişmeye sessiz kalmakla suçladı.
“ŞUAYB ORDU'NUN CANI, RAHİP BRUNSON’DAN DAHA DEĞERSİZ DEĞİLDİR!”
Gemide yer alan iki Türk vatandaşı Yasemin Acar ve Şuayb Ordu’nun halen İsrail’de alıkonulduğunu hatırlatan Davutoğlu, Ankara’nın gösterdiği tepkinin “cılız bir kınamadan” öteye geçmediğini belirterek şu sözlerle hükümete yüklendi:
“Vatandaşımız esir alındıktan sonra bile cılız bir kınama dışında sesi çıkmayan Ankara’daki yetkililere bir kez daha sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canı Rahip Brunson’dan daha az değerli değildir!”
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Trump’la doğrudan temasa geçerek vatandaşların serbest bırakılması için devreye girmeye çağırdı.
VELA GEMİSİ ÇIKIŞI: “GAZZE ŞEHİTLERİNİN İKİ ELİ YAKANIZDA OLACAKTIR!”
Gelecek Partisi lideri, Madleen hadisesiyle aynı gün Mersin Limanı’na demirleyen ve İsrail’e askeri çelik taşıdığı iddia edilen Vela gemisini de gündeme taşıdı. Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü Francesca Albanese’nin Vela gemisinin durdurulması çağrısını hatırlatan Davutoğlu, Türkiye’ye yönelik uluslararası bir “utanç” riskine dikkat çekti:
“Ey bu tablo karşısında Ankara’da kafasını kuma gömenler! Uluslararası ticaret verilerine göre İsrail’e en çok ihracat yapan beşinci ülke olma utancından sonra bir de bu utancı bize yaşatırsanız Gazze şehitlerinin iki eli yakanızda olacaktır!”
İktidarı sert sözlerle uyaran Davutoğlu, “Titreyin ve kendinize dönün!” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
“GAZZE İÇİN REFAH KAPISI’NDAN GEÇMEK ÜZERE BAŞVURUDA BULUNACAĞIM”
Davutoğlu konuşmasında, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Gazze’ye gitmek amacıyla Mısır hükümetine geçiş izni için başvuruda bulunacaklarını da açıkladı. Bu girişimin yalnızca sembolik olmadığını, Gazze halkıyla gerçek bir dayanışma arzusunun ürünü olduğunu belirten Davutoğlu, 2012 yılında bombalar altındaki Gazze ziyaretini hatırlatarak şu sözleri söyledi:
“Bugün çok daha büyük bir yıkım yaşayan Gazzeli kardeşlerimize 85 milyonun yüreğini, muhabbetini ve duasını götürmek istiyoruz!”
Refah Kapısı’ndan geçiş için başvurusunu grup toplantısından sonra Mısır Büyükelçiliği’ne ileteceğini belirten Davutoğlu, bu girişimin Mısır’a karşı olmadığını ve Gazze’ye insani destek amacı taşıdığını vurguladı.
“GAZZE RUHU BÜYÜYOR, YENİ FİLOLAR HAZIRLANIYOR”
Konuşmasının ilerleyen bölümünde Madleen’in ardından Fas, Tunus ve Cezayir’den binlerce kişinin Gazze’ye doğru yürüyüşe geçtiğini aktaran Davutoğlu, yeni filoların yolda olduğunu belirtti. Özgürlük Filosu’nun tüm dünya vicdanını harekete geçirdiğini savundu ve şunları söyledi:
“Bu filonun içimizde yeşermek için can atan insanlığımızı taşıdığını asla ve asla unutmamalıyız.”
“BAYRAMDA TOK SOFRALARA OTURURKEN GAZZE’Yİ UNUTMAK VİCDANSIZLIKTIR”
Grup konuşmasında Türkiye’nin iç meselelerine de değinen Davutoğlu, bayramda artan yoksulluk ve gelir adaletsizliğini gündeme taşıdı. Bir yanda milyonlarca lira harcayarak tatil yapanlar, diğer yanda kurban etine bile ulaşamayan on milyonlar olduğunu söyleyen Davutoğlu, toplumun sınıfsal olarak derin bir uçuruma sürüklendiğini ifade etti:
“Bugün geldiğimiz nokta, ibadetin bile bizde ne derece fahiş bedeller gerektirdiğini ortaya koymakta.”
“DELİ DUMRUL SİYASETİNİ TRAFİĞE TAŞIDINIZ”
Trafik cezalarına ilişkin istatistiklerle konuşan Davutoğlu, iktidarın vatandaşı “tuzakla” cezaya maruz bıraktığını belirtti. 2025’in ilk dört ayında kesilen trafik cezalarının 53.5 milyar liraya ulaştığını belirten Davutoğlu, “Deli Dumrul siyasetini trafiğe, yollara, caddelere aktardınız” ifadelerini kullandı.
“HER KARANLIK GECENİN BİR SABAHI VARDIR”
Konuşmasının sonunda halkı umutlu olmaya davet eden Davutoğlu, mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti:
“Gazze’de zulme ve soykırıma, ülkemizde yoksulluğa, yolsuzluğa, adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı verdiğimiz mücadeleyi her cephede sürdüreceğiz. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır!”
Ahmet Davutoğlu’nun bu tarihi nitelikteki grup konuşması, hem uluslararası kamuoyuna hem de iç kamuoyuna güçlü mesajlar verdi.
