Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu 10 kişilik yeni anayasa komisyonunda yer alacak isimler netleşti. Adalet ve Kalkınma Partisi içinde yapılan değerlendirmeler sonucu oluşturulan ekipte, kamuoyunda tartışmalara neden olan duayen hukukçu Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun’un yer almaması dikkat çekti.
Özbudun, kısa süre önce yaptığı bir açıklamada “Anayasa için AK Parti’ye gidiyorum” diyerek Gelecek Partisi'nden istifa edip AK Parti'ye katılmıştı. Bu çıkışı, yeni anayasa çalışmaları kapsamında Cumhurbaşkanlığı nezdinde bir görev üstleneceği yönünde yorumlanmıştı. Ancak açıklanan son listede Özbudun’un yer almaması, hem kulislerde hem de siyasi gözlemciler arasında farklı yorumlara neden oldu.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI BAŞKANLIĞINDA KOMİSYON KURULDU
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, yeni anayasa çalışmaları kapsamında kurulan 10 kişilik komisyona Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlık edecek. Komisyonda yer alan isimler ise şöyle:
- Efkan Ala (AK Parti Genel Başkanvekili)
- Mustafa Elitaş (AK Parti Genel Başkanvekili)
- Hayati Yazıcı (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı)
- Ali İhsan Yavuz (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı)
- Ömer Çelik (AK Parti Sözcüsü)
- Abdullah Güler (AK Parti Grup Başkanı)
- Özlem Zengin (AK Parti Grup Başkanvekili)
- Bahadır Yenişehirlioğlu (AK Parti Grup Başkanvekili)
- Muhammet Emin Akbaşoğlu (AK Parti Grup Başkanvekili)
Komisyonun ilk toplantısını önümüzdeki günlerde yapması bekleniyor. Çalışmaların yaz aylarında yoğunlaştırılması planlanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirli toplantılara doğrudan başkanlık edeceği ifade edildi.
YENİ ANAYASA HEDEFİ: “DARBE ANAYASASINDAN KURTULMAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa hedefinin “milleti darbe anayasasının utancından kurtarmak” olduğunu vurgulamıştı. AK Parti, bu hedef doğrultusunda Meclis’teki diğer partilerle uzlaşma arayışına gireceğini ifade etse de, muhalefetin sürece nasıl yaklaşacağı belirsizliğini koruyor.
Komisyonun yürütülecek teknik çalışmalarla birlikte yeni anayasa sürecini sonbahar aylarına kadar şekillendirmesi bekleniyor. Ancak özellikle toplumsal uzlaşı, temel hak ve özgürlükler gibi başlıklarda partiler arası derin görüş ayrılıklarının varlığı, sürecin akıbetini belirleyecek en önemli unsur olacak.
