DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen son operasyonla birlikte yeniden gündeme gelen kayyum uygulamaları ve yerel yönetimlere dönük müdahalelere sert tepki gösterdi. Diyarbakır’da düzenlenen Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Toplantısı’nda konuşan Hatimoğulları, kayyum politikasının hem halk iradesine hem de kadın temsiliyetine büyük bir darbe olduğunu ifade etti.
"KAYYUM YASASI DERHAL LAĞVEDİLMELİ"
Konuşmasında kayyum uygulamasına kapsamlı biçimde değinen Hatimoğulları, bu uygulamanın yalnızca siyasi değil, aynı zamanda toplumsal ve cinsiyet eşitliği açısından da olumsuz sonuçlar doğurduğunu vurguladı. Kayyumların özellikle kadınların yönetime katılımını hedef aldığını belirten Hatimoğulları, “Bu kayyumlar bir yandan Kürt halkının seçme ve seçilme hakkını elinden almak isteyen anlayışın sonucu, öte yandan da kadın temsiliyetine, eşbaşkanlık ve eşit temsiliyete karşı vurulmak istenen kocaman bir darbedir” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, DEM Parti olarak bu politikalara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, şunları söyledi:
“Bugün atılacak en temel adımlardan birisi; kayyum yasasının bir an önce lağvedilmesi ve atanmış kayyumların geri çekilmesidir. Gitsinler valilik, kaymakamlık yapsınlar; halkın seçtiği belediye eşbaşkanları görevlerine gelsin. Halkın iradesi yok sayılamaz.”
İBB OPERASYONUNA TEPKİ: KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Hatimoğulları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen ve kamuoyunda “4. dalga operasyon” olarak anılan soruşturmaya da tepki gösterdi. Hatimoğulları, sabah saatlerinde operasyon haberleriyle güne başladıklarını ifade ederek, yaşananları demokratik değerlere aykırı olarak niteledi.
“İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik gerçekleşen operasyonu asla doğru bulmadığımızın burada bir kez daha altını çiziyoruz. Seçilmişi hapse koyamazsınız. Bu operasyonun 4. dalgasının yapıldığının haberiyle uyandık bu sabah. Bunları kabul etmek mümkün değildir” dedi.
“SEÇME VE SEÇİLME HAKKI DEMOKRASİNİN TEMELİDİR”
DEM Parti lideri, demokrasinin en temel ilkesinin seçme ve seçilme hakkı olduğuna dikkat çekerek, halkın iradesine müdahalenin siyasi meşruiyeti zedelediğini savundu. Hatimoğulları, Türkiye’de demokratikleşme için atılması gereken en öncelikli adımın, yerel yönetimlerde halkın oyuyla göreve gelenlerin önünün açılması ve merkezi vesayetin sona erdirilmesi olduğunu söyledi.
