Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük ziyareti, hem siyasi hem de sembolik anlamda dikkat çeken mesajlarla gerçekleşti. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Mehmet Seman Ağa’yı ziyaret eden Davutoğlu, Kerkük’ün Türkiye’nin dış politikasında ve şahsi tarihinde ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
'KERKÜK’TE HUZUR YOKSA ORTADOĞU’DA HUZUR OLMAZ'
Ziyaret kapsamında yaptığı konuşmalarda, Kerkük’ün Ortadoğu’daki barış denklemi açısından kritik rolüne işaret eden Davutoğlu, “Kerkük’te huzur yoksa Irak’ta, Irak’ta huzur yoksa Ortadoğu’da huzur olmaz” dedi. Kentin etnik çeşitliliğini vurgulayan Davutoğlu, Türkmenlerin, Kürtlerin ve Arapların birlikte, kardeşçe yaşayabilmesinin tüm bölge için umut verici bir örnek olabileceğini söyledi.
Davutoğlu, 3 Ağustos 2012’de Dışişleri Bakanı sıfatıyla Kerkük’e giden ilk Türk yetkili olduğunu anımsatarak, o dönem güvenlik tehditlerine rağmen bölgeye gitme kararı aldığını belirtti. “Ben Kerkük’e gideceğim” dediği o günkü kararı bugün de gururla taşıdığını ifade etti.
'SERMAYENİZİN YARISINI KERKÜK’E YATIRIN'
Ziyareti kapsamında Kerkük Üniversitesi’ni de ziyaret eden Davutoğlu, Rektör Prof. Dr. İmran Cemal ile görüştüğünü ve üniversitede ders vermek üzere söz verdiğini açıkladı. Kerkük’ün kalkınma ihtiyacına dikkat çeken Davutoğlu, Türkiye’deki iş insanlarına da çağrı yaptı: “Sermayenizin yarısını Kerkük’e yatırın.”
Türkmenlerin birlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Büyük davalar küçük ihtilafları taşıyamaz. Bir olduğumuzda kimse bize yanaşamaz ama bölündüğümüzde zayıf düşeriz” ifadeleriyle seçim sürecine dair birlik çağrısı yaptı.
Kerkük’teki valilik süreciyle ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Davutoğlu, dışlayıcı yaklaşımların uzun vadeli istikrara hizmet etmeyeceğini belirtti: “Türkmenlerin dışlandığı bir süreç kimseye fayda getirmez, Kürtlerin dışlandığı bir süreç de zarar verir. Herkesin onayladığı bir yönetim anlayışı benimsenmeli.”
Ziyaretin sonunda, çocukluğunda babaannesinden dinlediği bir Türkmen duasını paylaşan Davutoğlu, “Oğlunla ordu, kızınla oba olasın” sözleriyle geçmişe bir selam gönderdi. Resmî bir sıfatı olmamasına rağmen Türkmen halkıyla gönül bağını sürdüren Davutoğlu, “Bu bir yürek görevi. Tarih bize bu misyonu yükledi.” ifadelerine yer verdi.
