Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), son dönemde artan “veri şeffaflığı” eleştirilerine yanıt niteliğinde bir açıklama yaparak Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hesaplamalarında kullanılan madde ve metodoloji dokümanını kamuoyu ile paylaştı.
Özellikle yargı kararları doğrultusunda “madde fiyat listesi”ni açıklamadığı gerekçesiyle eleştirilen TÜİK, sürecin Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) Harmonize Tüketici Fiyat Endeksleri Metodoloji El Kitabına uygun yürütüldüğünü vurguladı.
TÜİK: SEPET VE METODOLOJİ DOKÜMANIMIZ YAYINDA
TÜİK’in sosyal medya hesaplarından yapılan duyuruda, hanehalklarının en çok tükettiği mal ve hizmetleri baz alarak bir sepet oluşturulduğu ve bu sepette yer alan 407 maddenin internet sitesinde yayımlandığı ifade edildi. Kurum, hesaplamaların uluslararası norm ve standartlara (EUROSTAT) uygun şekilde gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Yayımlanan dokümanda, TÜFE’nin coğrafi, nüfus ve fiyat kapsamı, veri derleme yöntemleri ve madde sepeti güncellemelerinin nasıl yapıldığı detaylı biçimde anlatılıyor. Ayrıca “şeffaflık” eleştirilerine karşı, tüketici fiyat endeksi madde sepeti (2025) tablosunun erişime açıldığı vurgulanıyor.
PROF. DR. AZİZ ÇELİK: “BU, MADDE FİYAT LİSTESİ DEĞİL!”
Sosyal güvenlik uzmanı ve Kocaeli Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, TÜİK’in bu paylaşımına sert bir tepki gösterdi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sevgili @tuikbilgi Bey! Bu açıkladığınız madde fiyat listesi değil! Kamuoyunun sizden beklediği yargı kararına uymanız ve madde fiyat listesini açıklamanız!” ifadelerini kullandı.
Çelik, TÜİK’in açıkladığı belgeye rağmen yargı kararının gereğinin yerine getirilmediğini savunarak, kamuoyunun merak ettiği esas noktanın, sepet içindeki her bir ürünün aylık değişen fiyatlarının açıklanması olduğunu ileri sürdü.
NEDEN “MADDE FİYAT LİSTESİ” ÖNEMLİ?
Kamuoyunda son aylarda, enflasyon verilerinin hesaplanma yöntemine dair tartışmalar giderek artmış durumda. Bazı uzmanlar ve kurumlar, resmi enflasyon oranının gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığı iddiasında bulunuyor. Bu bağlamda, tek tek ürünlerin hangi fiyatlardan endekse girdiği konusundaki belirsizlik, eleştirileri daha da yoğunlaştırıyor.
Eleştirilerin merkezinde ise TÜİK’in, yargı kararlarına rağmen “madde fiyat listesi”ni detaylı biçimde yayımlamaktan kaçındığı görüşü yer alıyor. Birçok ekonomist, söz konusu listelerin açıklanması halinde enflasyon hesaplamasına dair güvenilirliğin artacağını, kamuoyunun endekse dâhil edilen ürünlerin gerçek maliyet değişimlerini daha net görebileceğini savunuyor.
“ŞEFFAFLIK” TARTIŞMALARI SÜRÜYOR
TÜİK’in açıklamasında, TÜFE hesaplamalarının güncel uluslararası standartlarla uyumlu olduğu, sepetin ve metodoloji dokümanının erişime açık bulunduğu belirtilse de profesörler, meslek odaları ve bazı sivil toplum kuruluşları, “Madde listesi var ama tek tek fiyatların kamuoyuna açıklanması hâlâ yok” eleştirisini yöneltiyor.
Bu durumun devam etmesi halinde, TÜİK ile başta akademisyenler olmak üzere çeşitli paydaşlar arasındaki “veri şeffaflığı” geriliminin tırmanabileceği ifade ediliyor. Öte yandan TÜİK’in, önümüzdeki dönemde konuyla ilgili ek bir adım atıp atmayacağı da yakından takip ediliyor.