Roman müziğinin tanınmış isimlerinden "Güllü" sahne adıyla bilinen şarkıcı Gül Tut'un (51) Yalova’daki evinin balkonundan şüpheli ölümü üzerindeki sis perdesi aralanıyor. Olayın üzerinden 76 gün geçerken, yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu, ölümün "kaza" ya da "intihar" değil, "itme veya fiziksel baskı" sonucu gerçekleştiği ihtimalini güçlendirdi.
KIZI TUTUKLANMA TALEBİYLE KARŞI KARŞIYA
26 Eylül’de meydana gelen olayın cinayet soruşturmasına dönüşmesinin ardından, Güllü’yü öldürdüğü iddia edilen kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve olay anında evde bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu, yurt dışına kaçma hazırlığı yaparken gözaltına alınmıştı. Tuğyan Ülkem Gülter, "kasten öldürme" suçlamasıyla karşı karşıya bulunuyor. Soruşturmanın selameti açısından dosyaya gizlilik kararı getirildi.
TÜBİTAK SES KAYITLARI DEHŞETİ ORTAYA ÇIKARDI
Soruşturmada dönüm noktası, evdeki güvenlik kamerası ses kayıtlarının çözümlenmesi için TÜBİTAK’a gönderilmesi oldu. Elde edilen deşifre kayıtlar, olayın hemen öncesinde yaşanan boğuşma anına ışık tuttu:
Kayıtlara göre, Güllü banyoda iken kızı Gülter ve arkadaşı, penceresi yere yakın olan odaya giderek pencereyi açtı ve Güllü’nün severek dinlediği Roman havası "Malkara" müziğini açtı. Müziği duyup odaya gelen Güllü’ye kızı Tuğyan’ın "Atacağım şimdi seni" dediği belirlendi. Boğuşmanın ardından kayıtlara son olarak Tuğyan Gülter'in "Hadi görüşürüz bay bay" dediği anlar yansıdı.
BİLİMSEL RAPOR: "NORMAL BİR DÜŞME DEĞİL"
Sabah gazetesinin haberine göre, bilirkişi heyeti, yaptığı kapsamlı incelemede Güllü’nün ölümünün "normal bir düşme" ile açıklanamayacağı sonucuna vardı.
Raporda, 3D modelleme ve çoklu simülasyon teknikleri kullanılarak yapılan analizlerde; Güllü’nün düştüğü yön, beden açısı, ivme ve darbe şiddeti gibi fiziksel parametrelerin sıradan bir kayma ya da tökezlemeyle uyuşmadığı, aksine harici bir müdahale (itme veya fiziksel baskı) ile daha uyumlu olduğu bilimsel olarak desteklendi.




















