Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Hatay İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’deki adalet sistemi ve ekonomi üzerindeki baskıya ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Erbakan, yargı kararlarında “adamına göre hukuk” uygulandığını ve çifte standardın ülkenin en büyük sorunlarından biri haline geldiğini savundu.
Erbakan, Türkiye’de en önemli sorunlarımızdan bir tanesi adalet sorunudur. Muhalefete ayrı hukuk, iktidara ayrı hukuk uygulanıyor, adamına göre kararlar veriliyor. İşte bir AK Partili belediye başkanı hakkında 98 tane dosya savcılıklara verilmiş, 98 dosyanın 98'ine de takipsizlik verilirken diğer taraftan muhalefet partili belediye başkanlarının her gün bir tanesini alıp hapse atılıyor. Biz kimsenin tarafı değiliz, biz adaletin tarafıyız" dedi.
"98 DOSYAYA TAKİPSİZLİK, MUHALİFLERE HAPİS"
Erbakan, konuşmasında adalet saraylarının ihtişamına rağmen içlerinde adaletin esamesinin kalmadığını öne sürdü. İddialarını somut bir örnekle dile getiren Erbakan, şunları kaydetti:
"İşte bir AK Partili belediye başkanı hakkında 98 tane dosya savcılıklara verilmiş, 98 dosyanın 98'ine de takipsizlik verilirken, diğer taraftan muhalefet partili belediye başkanlarının her gün bir tanesi alınıp hapse atılıyor. Biz kimsenin tarafı değiliz, biz adaletin tarafıyız."
EKONOMİK ÇÖKÜŞ VE 1000 KAT BORÇ ARTIŞI
Erbakan, eleştirilerinin odağına ekonomik durumu da aldı. AK Parti iktidarında vatandaşların bankalara olan kredi kartı ve tüketici kredisi borcunun 5 trilyon TL’ye ulaştığını vurguladı. Bu rakamın, AKP’nin iktidara geldiği dönemdeki 6.6 milyar TL’lik borca kıyasla bin misli arttığına dikkat çekti.
Erbakan, vatandaşın borçları ödeyemediğini, icra dosyası sayısının 25 milyona ulaştığını ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan yardım alan hane sayısının 20 milyon insanı kapsadığını belirtti. Erbakan, sosyal yardım hattı Alo 144’e yapılan günlük 17 bin başvuruyla “milletin SOS verdiğini” söyledi.
YRP'NİN ÇÖZÜM VİZYONU
Erbakan, partisinin hedefini ise "adaletli" bir Türkiye inşa etmek olarak tanımladı. Dar gelirlilerin çocuklarının canı çektiğinde kiraz, muz alabildiği; emeklilerin torunlarına çeyrek altın takabildiği bir Türkiye vizyonu çizdi. Bu hedeflere ulaşmak için adil bir vergi sistemi kurulacağını, haksız vergilerin kaldırılacağını ve ekonominin “faiz mikrobundan” kurtarılacağını vaat etti.