Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyunun merakla beklediği 2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ın (OVP) ayrıntılarını paylaştı. Programın temel hedeflerini fiyat istikrarının kalıcı olarak sağlanması ve sürdürülebilir büyüme olarak açıklayan Yılmaz, 2028 yılı sonunda enflasyonun tek haneye indirileceğini ve kişi başına gelirin 21 bin dolar seviyesine çıkarılacağını bildirdi.
Toplantının açılışında programın ilgili tüm taraflarla geniş bir istişare süreci sonunda hazırlandığının altını çizen Yılmaz, "Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle ortaya koyduğumuz ekonomi programımız başarıyla uygulanmakta, somut sonuçlarını da birlikte görüyoruz" dedi.
Yılmaz, geçen yıl uygulamaya konulan OVP'den bu yana karşılaşılan küresel olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinin mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedefinden sapmadığını ve benzer ülkelere göre olumlu ayrıştığını belirtti. Programın somut kazanımlarına dikkat çeken Yılmaz, öne çıkan gelişmeleri şöyle sıraladı:
-
KESİNTİSİZ DEZENFLASYON: Haziran 2024'ten itibaren kesintisiz bir dezenflasyon sürecine girildiğini ve bu dönemde enflasyonda 42,5 puanlık bir gerileme yaşandığını ifade etti. Enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle birlikte düşüşün devam edeceği öngörülüyor.
-
CARİ AÇIKTA BELİRGİN İYİLEŞME: Bir dönem %6,9 seviyesine kadar yükselen cari işlemler açığının, uygulanan güçlü politika eşgüdümü sayesinde tarihsel ortalamaların altına gerilediğini ve ekonominin dış finansman ihtiyacının belirgin şekilde azaldığını belirtti.
-
TARİHİ ZİRVEDE REZERVLER: Uluslararası brüt rezervlerin 80 milyar dolarlık bir artışla Ağustos ayı itibarıyla 178,4 milyar dolara ulaşarak rekor kırdığını açıkladı.
-
TL'YE GÜVEN ARTIŞI VE KKM'NİN SONU: Son iki yılda TL'ye artan güvenle birlikte toplam mevduat içinde TL'nin payının %60,7'ye yükseldiğini, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının payının ise %1,7'ye kadar gerilediğini bildirdi. Yılmaz, KKM'nin 2026 yılında tamamen sonlandırılacağını duyurdu.
-
YILLARA GÖRE MAKROEKONOMİK HEDEFLER
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2025 yılı sonu itibarıyla Türkiye'nin 1,5 trilyon doları aşan milli gelir büyüklüğüyle dünyanın 16., Avrupa'nın ise 6. en büyük ekonomisi olacağını öngördüklerini belirtti. Program dönemine ilişkin temel makroekonomik hedefler ise şu şekilde açıklandı:
-
BÜYÜME: 15 yıldır kesintisiz büyüyen ekonominin, 2025'te de mevcut düzeyini koruması; 2026'da %3,8, 2027'de %4,3 ve program sonunda 2028'de %5,0'e ulaşması hedefleniyor.
-
ENFLASYON: Enflasyon oranının 2025'te %28,5'e, 2026'da %16,0'a, 2027'de %9,0'a ve 2028'de %8,0'e gerileyerek kalıcı olarak tek haneli seviyelere inmesi bekleniyor.
-
İŞSİZLİK: 2024'te %8,7 olması beklenen işsizlik oranının kademeli bir düşüşle 2025'te %8,5, 2026'da %8,4, 2027'de %8,2 ve 2028'de ilk kez %8'in altına inmesi hedefleniyor.
-
CARİ AÇIK: Cari işlemler açığının milli gelire oranının 2026'da %1,3, 2027'de %1,2 ve 2028 yılında %1 seviyesine gerilemesi öngörülüyor.
-
BÜTÇE AÇIĞI: Geçici deprem harcamalarının azalmasıyla bütçe açığının da düşeceği belirtilirken, bütçe dengesinin 2025'te %3,6, 2026'da %3,5 ve program sonunda %3'ün altında olması hedefleniyor.
-
Programın sadece rakamsal hedeflerden ibaret olmadığını, aynı zamanda yapısal dönüşümü de içerdiğini belirten Yılmaz, önümüzdeki dönemde atılacak adımlara da değindi. Sanayide yüksek katma değerli ve teknoloji yoğun üretime geçişin hızlandırılacağı; Organize Sanayi Bölgeleri, lojistik merkezler ve demiryolu hatlarının bütünleşik bir yaklaşımla ele alınacağı ifade edildi.
Tarımda modern üretim teknikleri ve su kaynaklarının verimli kullanımıyla sektörel dönüşümün sürdürüleceği belirtilirken, işgücü piyasasında ise güvenceli esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması ve özellikle "atıl işgücünün" ekonomiye kazandırılması için yeni tedbirler alınacağı açıklandı. Yılmaz, atıl işgücü konusunun ilk kez programda geniş bir başlık olarak ele alındığını vurguladı.
Yılmaz, fiyat istikrarı politikalarının kararlılıkla sürdürüleceğini, kamu tarafından yönlendirilen fiyatlarda dezenflasyon sürecinin göz önünde bulundurulacağını ve TL mevduatın vadesini uzatmaya yönelik politikaların destekleneceğini sözlerine ekledi.
-
YAPISAL REFORMLAR VE POLİTİKA ÖNCELİKLERİ
