2026–2028 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP), Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca hazırlanan program, büyümeden enflasyona, işsizlikten dış ticarete kadar makroekonomik hedefleri ve temel politika çerçevesini ortaya koyarken, uzman çevrelerin eleştirilerini de beraberinde getirdi.
Ekonomistlerin programın hedef ve varsayımlarına yönelik yaptığı değerlendirmelerde dikkat çeken başlıklar arasında, büyüme öngörülerinin zayıflığı, kamu harcamalarının etkisi, cari açık ve dış ticaretteki dengesizlikler ile deprem bölgelerine yönelik kaynak kullanımına dair soru işaretleri öne çıktı.
KARA: BÜYÜME BEKLENTİLERİ TARİHSEL ORTALAMANIN ALTINDA
TCMB Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara ise büyüme öngörülerine odaklandı. OVP’nin 2024–2028 dönemine ilişkin büyüme tahminlerini değerlendiren Kara, dört yıl üst üste potansiyel büyüme ortalamasının altında kalan hedefler açıklandığını vurguladı.
“Tarihte ilk kez OVP’de büyüme tablosunda dört yıl üst üste ekonominin uzun vadeli ortalamasının altında rakamlar görüyorum,” diyen Kara, yüzde 3,3 ila 5 arasında değişen büyüme tahminlerinin potansiyel büyümenin altında kaldığını belirtti.
Kara paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Bizim gibi ülkelerde bir yıldan uzun projeksiyonların pek anlamı yoktur ama bu tabloyla en azından enflasyonla mücadelenin öncelik olarak kalacağı sinyalinin verilmeye çalışıldığını söyleyebiliriz."
CİBRE: DIŞ TİCARETİN GSYH İÇİNDEKİ PAYI DÜŞÜYOR
Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre, OVP’nin döviz kuru ve enflasyon tahminlerine işaret ederek 2026 yılı için TÜFE beklentisinin yüzde 16 olmasına rağmen dolar kurunun yüzde 17,6 artmasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Kamu tüketiminde 2025’teki düşüşün ardından 2026’da hızlı bir artış öngörülmesini, yaklaşan seçim yılıyla ilişkilendirdi.
Cibre değerlendirmesinde, “İşgücü artıyor, işsizlik ise düşüyor. Dış ticaret açığı artıyor, enerji ithalatı düşmesine rağmen dış ticaretin GSYH’ye oranı 2028’e kadar her yıl geriliyor. Cari açık düşerken, dış ticaret açığı artıyor. Kamu harcaması artarken, toplam tüketim de artıyor ama enflasyon düşüyor. Kur yüzde 17,6 artıyor ama yüzde 16 enflasyona rağmen.” ifadeleriyle programda iç tutarsızlıklar bulunduğunu savundu.
“DEPREM BÖLGELERİNE AYRILAN KAYNAK HARCANMAMIŞ”
Ekonomist İnan Mutlu ise programı “dilek ve temenniler metni” olarak tanımladı. OVP’de yer alan veri ve hedeflerde “ciddi itiraflar” olduğunu belirten Mutlu, özellikle deprem bölgelerine ilişkin kaynak kullanımına dikkat çekti:
“Üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde insanlar neden hâlâ çamur ve yoksulluk içinde yaşıyor sorusunun cevabı OVP’de."
“BÜYÜME VAR, CARİ AÇIK DÜŞÜYOR AMA ÇELİŞKİLİ”
Ekonomist ve yazar Dr. Güldem Atabay da OVP’ye yönelik eleştirilerinde iç tutarsızlıklara dikkat çekti. Programın siyasi ve ekonomik belirsizlikler içerisinde yolunu arayan bir ülkeye “çıpa” olamayacağını savunan Atabay, 2028 hedeflerini şöyle değerlendirdi:
“2028 büyüme yüzde 5'e giderken cari açık yüzde 1'e iniyor. Yüzde 5 büyümeden çıktı açığı gösteren TCMB'nin haberi var mı mesela? Bu arada 2028'de enflasyon yüzde 8, bütçe açığı da yüzde 3'ün altında yüzde 8. Ölü doğuma şaşıran var mı??”