Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Bektaş, Manisa’nın üç aktif fay hattının kesişim noktasında yer alması nedeniyle büyük bir deprem tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
ÜÇ KRİTİK FAY HATTI, TEK BİR TEHDİT
Manisa, Türkiye’nin en aktif deprem kuşaklarından birinde, adeta yer kabuğunun derinliklerindeki bir “deprem saatli bombası” üzerinde yaşıyor. Prof. Dr. Osman Bektaş’a göre, bu tehlikeyi belirginleştiren üç ana fay hattı bulunuyor:
Simav Fayı: 1969 yılında 6,7 büyüklüğündeki Alaşehir depremine neden olan bu fay, 53 kişinin ölümüne ve 3.000’den fazla yapının hasar görmesine yol açtı. Bu tarihî sarsıntı, bölgedeki depremlerin yıkıcılığını gösteren en çarpıcı örneklerden biri.
Gelenbe Fayı: En son 2025 yılında 6,1 büyüklüğünde bir depremle yeniden harekete geçen bu fay hattı, 1903, 1942 ve 2020 yıllarında da sarsıntılar üretmişti. Uzmanlara göre, her harekette Manisa çevresi yeniden risk altına giriyor.
İzmir Fayı: Ege Bölgesi’nin en aktif fay sistemlerinden biri olan bu hat, Manisa’yı da etkisi altına alabilecek büyüklükteki sarsıntılar üretme potansiyeline sahip.
SINDIRGI DEPREMİ UYARDI: TETİKLEYİCİ OLABİLİR
2025 yılında Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen deprem, Manisa’daki fay sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kıldı. Kandilli Rasathanesi’ne göre 7,7 km derinlikte meydana gelen bu sarsıntı, Simav Fay Zonu’nun batı ucunda gerçekleşti.
Prof. Dr. Bektaş, bu depremin çevredeki diğer fay hatlarını da tetikleyebileceğine dikkat çekerek, özellikle Manisa’nın bu üç fayın kesişim noktasında yer almasının “Demokles’in Kılıcı gibi sürekli bir tehdit” oluşturduğunu vurguladı.
MANİSA'DA SİSMİK HAREKETLİLİK ALARM VERİYOR
Manisa, son 10 yılda 300 kilometrelik bir alanda 4,0 ve üzeri büyüklükte 1.118 deprem yaşadı. Bu, yılda ortalama 111 depreme denk geliyor. Bu sayı bile tek başına, bölgedeki yer kabuğunun ne denli hareketli olduğunun bir göstergesi.
Manisa Fay Zonu’nun Holosen dönemde de hareket ettiği, yani jeolojik olarak oldukça genç ve aktif olduğu biliniyor. Bu da bölgedeki sismik tehlikenin sadece teorik değil, pratik olarak da son derece güncel olduğunu ortaya koyuyor.
UZMANLARDAN NET MESAJ: "VAKİT KAYBETMEDEN HAZIRLANIN"
Prof. Dr. Osman Bektaş, sadece bilimsel verilerle değil, tarihî örneklerle de bölgenin taşıdığı riski gözler önüne seriyor. 1969 Alaşehir depreminin yarattığı tahribat, 2025’teki Gelenbe aktivitesi ve güncel sismik veriler, Manisa için acil bir uyarı niteliği taşıyor.
Uzmanlar, yapı stoklarının gözden geçirilmesi, deprem senaryolarının hazırlanması ve halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Manisa’nın yüzleştiği bu jeolojik gerçeklik, yalnızca bilimsel değil, toplumsal bir hazırlık meselesine dönüşmüş durumda.
