DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yapılan görüşmeden bahseden Bakırhan, "Buraya gelmeden önce MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli ve heyetiyle bir görüşme yaptık. Siyasi partileri ziyaret ediyoruz. İstişareler yapıyoruz, bu tarihi süreci tartışıyoruz. Siyasi partilerin üzerine düşen görev ve sorumlulukları tartışıyoruz. Verimli bir görüşme geçti. İstişarelerimiz bundan sonra da devam edecek" ifadelerini kullandı.
PKK'nın fesih ve silah bırakma kararını açıkladığı yeni sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, "Tarihi bir dönemde olduğumuz söyledik ama bu tarihi dönemde güven inşa etmek bu sürecin can damarıdır. Hem Kürt halkında hem Türkiye halklarında yürüyen sürece ilişkin bir tereddüt var, bir güven sorunu var" dedi.
"Bir sürecin layıkıyla devam edebilmesi için güven ortamının da tesis edilmesi gerekiyor" diyen Bakırhan, şunları söyledi:
"Bu güveni yeniden tesis edebilmek için hepimize görev ve sorumluluklar düşüyor. Önemli görevler düşüyor. En başta da AK Parti'ye düşüyor. En başta iktidar ve ortağına düşüyor. Yine bütün siyasi partilere düşüyor. Bu süreçte güveni tesis etmek, toplumu ikna etmek, toplumu bu yürüyen sürecin yanında konumlanmaya sevk edecek bir söylem, bir pratik içerisinde olmamız gerekiyor."
'CEZAEVİNDE BULUNANLARIN AİLELERİ ÇİFTE BAYRAM YAPMALI'
"Güven sadece sözle mi olur? Tabii ki söz önemlidir ama sadece sözle olmaz, güven verici adımların da atılması gerekiyor" vurgusunu yapan Bakırhan, şunları kaydetti:
"Bugün bir yandan barışı konuşuyoruz, bir yandan cezaevlerine bakarken büyük bir acı yaşıyoruz. Hasta maphuslar meselesi vicdanları sızlatan acı bir gerçek. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre, günde 2 hasta tutuklu hayatını kaybediyor cezaevlerinde. Bu dehşet tabloyu sona erdirmek barışın ilk ve en acil adımıdır. Bir diğer adımı da infaz düzenlemesine ilişkin olmalıdır. Yıllardır keyfi nedenlerle cezaevlerinde kalan binlerce insan adaletin aşınmasına neden oluyor. Bu sürecin odağında olan adalet duygusunu zedeleyen infaz kanunu artık demokratik standartlara göre yeniden düzenlenmeli. Cezaevleri boşalmalıdır ve cezaevinde bulunanların aileleri çifte bayram yapmalıdır diyoruz. Bu çerçevede çıkacak bir infaz paketini de destekleyeceğimizi, aksi halde kendi düşüncelerimizi dile getireceğimiz belirtmek istiyoruz."
'KAYYUM UYGULAMASI DEMOKRASİYE AYKIRI'
Kayyumlara işaret eden Bakırhan, "Halkın iradesine müdahale eden kayyum uygulaması demokrasiye aykırıdır. Türkiye'nin barışını konuştuğu, barışını aradığı bu süreçte bu kayyum belasından Türkiye kurtulmadır" dedi.
'TÜRKİYE'NİN DEĞERLERİYLE DERDİMİZ YOK'
"Bu ülkenin başkenti, dili ve bayrağıyla hiçbir zaman bir sorunumuz olmadı, hiçbir zaman da bizim konumuz değil" vurgusunu yapan Bakırhan, "Sesini duyuyorum endişeleri olanların, bunlar değilse siz ne istiyorsunuz diyorlar? Derdimiz Türkiye'nin değerleriyle değil, rejimin demokratik olmayan karakteriyledir. Rejimin Kürt'ü kabul etmeyen karakteriyledir. Rejimin Alevileri eşit yurttaş saymayan karakteriyledir. Biz devlet+demokrasi formülünü savunuyoruz" diye konuştu.
'FARKLILIKLARIMIZA RAĞMEN DEMOKRATİK UZLAŞIYLA ÇÖZMEKTE KARARLIYIZ'
"MHP ve AK Parti'yle işbirliği mi yapacaksınız?" sorularının yöneltiğini belirten Bakırhan, "Net olarak söyleyelim, barış ve demokrasi bizden de, Cumhur İttifakı'ndan da daha büyüktür. Barış ve demokrasi yolunda ucuz siyasi hesaplar ve çıkar oyunlarını reddediyoruz. Toplumun ve siyasetin ortak ve acil barış ihtiyacını tüm farklılıklarımıza rağmen demokratik uzlaşıyla çözmekte kararlıyız" ifadelerini kullandı.