ABD’de yapılan yeni bir uydu analiz çalışması, ülkenin en büyük 28 kentinin tamamında toprak seviyesinin düştüğünü ortaya koydu. 2015 ile 2021 yılları arasında toplanan radar verilerinin değerlendirildiği çalışmada, bu şehirlerin yüzde 65’inden fazlasında ciddi düzeyde zemin çökmesi tespit edildi. Araştırma, toprakta meydana gelen bu sessiz değişimin, altyapı güvenliği, sel riski ve yapı dayanıklılığı açısından önemli tehditler oluşturduğunu ortaya koyuyor.
EN HIZLI ÇÖKEN ŞEHİR: HOUSTON
Çalışmada en dikkat çekici sonuçlardan biri, Houston kentinde kaydedildi. Kentin yüzde 40’ında toprak, yılda 5 milimetreden fazla çökerken, yüzde 12’sinde bu oran 10 milimetreyi aştı. Houston’daki bu hızlı çöküşün başlıca sebepleri arasında aşırı yeraltı suyu çekimi ile petrol ve doğalgaz çıkarma faaliyetleri yer alıyor.
New York, Chicago, Dallas, Fort Worth ve Denver gibi şehirlerde de yıllık çökme oranları 2 milimetrenin üzerinde. Bu oranlar ilk bakışta küçük gibi görünse de, uzun yıllar boyunca biriken düşüş, şehir altyapılarında ciddi deformasyonlara yol açabiliyor.
34 MİLYON KİŞİ RİSK ALTINDA
Çalışmaya göre, söz konusu 28 şehirde toprak çökmesi riski altındaki bölgelerde yaklaşık 34 milyon kişi yaşıyor. Bu sayı, ABD nüfusunun yüzde 12’sine karşılık geliyor. Araştırmacılar, bu durumun ilerleyen yıllarda daha büyük altyapı krizlerine, bina güvenliği sorunlarına ve sel felaketlerine zemin hazırlayabileceği uyarısında bulunuyor.
29 BİNDEN FAZLA BİNA YÜKSEK RİSKTE
ABD genelinde yürütülen analizlerde, büyük şehirlerdeki 29 binden fazla binanın, zemin çökmesi açısından yüksek ya da çok yüksek riskli bölgelerde yer aldığı tespit edildi. Bu binaların çoğu kritik altyapıların yakınında bulunuyor. Jeofizikçi Dr. Manoochehr Shirzaei, bu sürecin genellikle fark edilmediğini ve hasarın ancak çok ilerlediğinde gözle görülür hale geldiğini ifade etti: “Bu riskler zamanla sessizce ilerliyor ve çoğu zaman fark edilmeden ciddi sorunlara neden oluyor.”
YERALTI SUYU KULLANIMI AZALTILMALI
Science Alert'in haberine göre; bilim insanları, kentlerdeki dikey deformasyon ile yeraltı suyu seviyeleri arasında güçlü bir ilişki olduğunu vurguluyor. Özellikle iç kesimlerdeki şehirlerde yeraltı su kaynaklarının aşırı kullanımının çökme hızını artırdığı belirtiliyor. Uzmanlar, bu kullanımı sınırlandıracak düzenlemelerin, zemin stabilitesini koruma açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor.
KIYI ŞEHİRLERİ ÇİFTE TEHDİT ALTINDA
Toprak çökmesi riski kıyı şehirlerinde farklı boyutlara ulaşıyor. New Orleans, New York ve Washington DC gibi kentler, yalnızca zemin çökmesiyle değil, aynı zamanda deniz seviyesinin yükselmesi, tuzlu su istilası ve fırtına dalgaları gibi iklim değişikliği kaynaklı tehditlerle de karşı karşıya. Bu şehirlerde altyapı sistemlerinin yükseltilmesi, daha etkili drenaj çözümleri ve kıyı koruma projeleri gündeme geliyor.