BYD Dolphin’i ilk gördüğünüzde, özellikle fotoğraflardan aklınızda kalan ön yüzü sizi ikilemde bırakabilir. Şahsen, aracın ön tasarımını "çirkin" olarak nitelendirenlerdenim ve aracı canlı görmem de bu fikrimi pek değiştirmedi. Ancak, bir otomobili değerlendirirken bütüne bakmak gerekir. Dolphin’in yan ve arka profili ise, ön yüzünün aksine oldukça dinamik ve modern hatlara sahip.
Test aracımızdaki Design paketi, bu dinamizmi 17 inç alüminyum alaşımlı iki renkli jantlar, panoramik cam tavan ve karartılmış arka camlar gibi donanımlarla pekiştiriyor. Markanın "Okyanus Estetiği" adını verdiği tasarım dili, özellikle yan profilde akıcı hatlarla kendini gösteriyor.
İÇ MEKAN: SEGMENTİNİN ÜZERİNDE BİR KALİTE
Dolphin’in asıl sürprizi kapısını açtığınızda başlıyor. İç mekan kalitesi, tartışmalara rağmen Türkiye'de Yılın Otomobili seçilen ve bizim de önyargılarımızı kırmaya vesile olan Seal U incelemesini hatırlattı. Malzeme kalitesi ve karmaşık olmayan iç mekan tasarımıyla Dolphin'e Avrupalı, premium olmayan rakiplerinden rahatlıkla daha yüksek bir puan verebilirim.
Design paketine özel olarak gelen vegan deri koltuklar ısıtmalı olmalarının yanı sıra havalandırma özelliğine de sahip. Kokpitin merkezinde 12,8 inç boyutundaki elektrikli ve dönebilen bir dokunmatik multimedya ekranı bulunuyor. Hem yatay hem de dikey kullanılabilen bu ekran, kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto desteği sunuyor. Orta konsolda havalandırmalı kablosuz şarj istasyonu da artılardan.
Eleştiri noktalarına gelirsek; iç mekanda depolama alanı sayısı (bardaklıklar, kapı cepleri) fazla olsa da, bu alanların kullanışlılığı tartışılır. Yeterince yer var, ancak bu yerler ergonomik bir yapıya sahip değil. Ayrıca, Dolphin’in artık "eskimiş" olarak nitelendirebileceğimiz bir platforma sahip olması da kabinde bir ambiyans aydınlatması eksikliği hissettiriyor. Yine de dar yollarda ve park manevralarında 360 derece panoramik görüş kamerası sisteminin çok başarılı çalıştığını ve hayatı kolaylaştırdığını belirtmeliyim.
SÜRPRİZ KARŞILAŞTIRMA: DOLPHIN, PREMIUM TONALE'YE KARŞI!
Bu inceleme sırasında, birkaç haftadır ODMD (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) verilerine göre de premium kategorisinde yer alan Alfa Romeo’nun Tonale Ti 1.6 dizel versiyonunu da kullanma fırsatı buldum. Bu otomobil bize marka tarafından sağlanmadı ve birkaç hafta boyunca normal bir kullanıcı olarak kullandık bu aracı. Bu iki otomobil kesinlikle birbirinin rakibi değil, böyle bir iddiaları da yok. Ancak arka arkaya edindiğim bu deneyim, kalite algısı açısından bana önemli bir fikir verdi.
Tonale’yi kısaca özetlemem gerekse, bu "hayal kırıklığı" olurdu. Antika bilgi-eğlence sistemini bir kenara bırakırsak, asıl puan kırdığım yer malzeme kalitesi ve sürüş keyfi oldu. Tonale'nin direksiyonu, sportif olması gereken bir araca göre oldukça hissiz ve yumuşak. Ne konfor alanında ne de sportif anlamda tatmin eden bir sürüş keyfi sunmaktan uzakta. İç mekan malzeme kalitesi ise benim için doğrudan ve net bir eksi oldu.
Peki Dolphin bu karşılaştırmada nerede? Şaşırtıcı ama BYD Dolphin, özellikle malzeme kalitesi anlamında Tonale'den çok daha iyiydi. Sürüş keyfi anlamında Dolphin'de ikilemde bırakan bir durum mevcut ona daha sonra değineceğim. Konumuza dönersek, özellikle şehir içinde Dolphin'i kullanması eğlenceli olduğu kadar da konforlu. Bu da onu sürmeyi, premium etiketli Tonale'den daha keyifli hale getiriyor. Konfor, yalıtım ve iç mekanın malzeme kalitesi toplu olarak değerlendirildiğinde Dolphin, birkaç haftalık konuğumuz olan Tonale'den pek de geri kalır bir otomobil değildi.
"BYD PREMİUM MU?" TARTIŞMASINA SON NOKTA
Bu karşılaştırma bizi önemli bir soruya daha getiriyor: BYD bir premium marka mı? Bazı kullanıcılar ısrar etse de, cevap net: Hayır. Yukarıdaki karşılaştırma, BYD’nin premium olduğunu değil, Alfa Romeo’nun Stellantis çatısı altına girdiğinden beri ne duruma geldiğini gösteriyor. Belki de BYD, Tesla gibi markalarla birlikte, premium algılarımızın da değişmesi gerekiyordur.
Ancak bu durum BYD’nin kendisini premium olarak konumlandırdığı anlamına gelmiyor. BYD’nin bu segment için Yangwang, Denza ve Fangchengbao gibi premium alt markaları zaten mevcut. Dolphin ise, premium olmayan bir markanın ne kadar kaliteli bir ürün ortaya koyabileceğinin kanıtı.
Çin'de yaklaşık 18 bin dolar fiyat etiketiyle böyle bir otomobilin satılıyor olması, Avrupalı markalar için oldukça endişelendirici bir durum olsa gerek.
SÜRÜŞ VE PERFORMANS İKİLEMİ
BYD Dolphin, ön aksa yerleştirilmiş bir elektrik motoruyla 150 kW (204 PS) güç ve 310 Nm tork üretiyor. Aracın 0'dan 100 km/s hızlanması sadece 7 saniye. Maksimum hızı 160 km/s ile sınırlandırılmış. Avrupalı bazı rakiplerinin torsiyon süspansiyon kullanımının aksine Dolphin'de çok bağlantılı (multi-link) bağımsız bir arka süspansiyon bulunuyor. Bu fark, aracın yol tutuşunu ve konforunu doğrudan etkiliyor. Şehir içinde konfor ve sürüş keyfi anlamında gerçekten bizleri hayran bıraksa da şartlara göre bu biraz değişiklik gösterebiliyor.
Şehir içi kullanımında direksiyonun sertliği ve direksiyon hissi ile keyifli bir kullanım sunan Dolphin, yüksek hızlara çıktığınızda veya aracı virajdan viraja attığınızda sizi şaşırtabiliyor. Direksiyon hissi yüksek hız ve performanslı sürüşlerde beklemediğiniz bir şekilde yumuşuyor ve dahası, yüksek hızlarda aracın kafasında bir gezme oluyor. Karşıdan gelen kuvvetli bir rüzgar, direksiyonun yüksek hızlarda yumuşaması ve aracın kafasının gezmesiyle birleşince sürücüyü tedirgin edebiliyor.
Genel hatlarıyla, gücünü yere iletebildiği durumlarda oldukça performanslı ve iyi bir yol tutuşuna sahip de olsa, aracın konfor ağırlıklı süspansiyonu ve yüksek hızda yumuşayan direksiyonu, buradan puan kırılması için yeterli oluyor.
GERÇEK MENZİL: KAĞIT ÜZERİ VE GERÇEKLER
Gelelim menzil ve şarj konusuna. Dolphin, 60,4 kWsa kapasiteli LFP tipi Blade Batarya kullanıyor. Fabrika verisi (WLTP) karma menzil 427 km, şehir içi menzil ise 559 km olarak açıklanmış. Ancak bildiğimiz gibi, WLTP verileri her zaman gerçekçi olmuyor.
Yine BYD Seal U'daki gibi, geri kazanım anlamında gelişmesi gerekiyor markanın. KIA EV6 gibi otomobillerin aksine burada yeterince verimli değiller. Gerçekçi kullanımda, karma menzil 300-350 km civarında. Şehir içi kullanımda bu değerler hava sıcaklığına göre 350 km'den başlayıp 430'lara kadar çıkmak mümkün olabilir. Otoyol kullanımında menzil 250-320 km aralığına düşüyor. Gerçekçi otoyol kullanımında, bataryayı tam bitirmeden, sıcaklığa bağlı olarak 250 ila 300 civarında menzillere ulaşabilir.
Şarj konusunda ise araç, 11 kW AC şarjı destekliyor. DC hızlı şarjda ise maksimum 110 kW güç alabildiği belirtiliyor. Yaptığım testlerde ise şarj hızının çoğunlukla 75-85 kW bandında gezdiğini gördüm. Elbette bunda şarj eğrisi, batarya sıcaklığı ve istasyonun o anki gücü gibi birçok faktörün etkisi var. Dolphin, Design donanımında VtoL (Vehicle-to-Load) özelliğine de sahip. Yani aracınızı bir jeneratör gibi kullanarak dışarıya enerji verebiliyorsunuz.
