Gazze’ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Küresel Sumud Filosu, 1 Ekim’de uluslararası sularda İsrail ordusunun saldırısına uğramış ve gemideki aktivistler yasa dışı şekilde alıkonulmuştu. Türkiye’nin devreye girmesiyle İstanbul’a getirilen yabancı aktivistlerin ifadeleri, İsrail güçlerinin insanlık dışı uygulamalarını gözler önüne serdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında sağlık kontrollerinin ardından ifade veren aktivistler, İsrail askerlerinin fiziksel şiddet, kötü muamele ve hakaretlerde bulunduğunu anlattı.
“DİZ ÇÖKTÜRDÜLER, DİPÇİKLE VURDULAR”
Fas vatandaşı Ayoub Habraouı, İsrail askerlerinin botlarla gemiye çıktığını, kendilerini özellikle deniz suyuyla ıslanacak şekilde geminin ön kısmına koyduklarını söyledi.
Habraouı, “Bizi diz çöktürüp silah dipçiğiyle sırtımıza vurdular, tokat attılar. Özel kuvvetler komutanı görüntümüzü çekip ‘teröristleri yakaladık’ diyerek yayınladı” dedi.
Üç gün boyunca cezaevinde kaldığını belirten Habraouı, “Yemek verdiler ama su vermediler. ‘Musluktan için’ dediler. Uyumamıza izin vermediler, iki saatte bir baskın yaptılar. Üzerimdeki 300 doları da cebimden zorla aldılar. ‘Sonra havalimanında alırsın’ dediler ama alamadım. Bize ‘Siz Hamas’sınız’ diyerek bağırıyorlardı” ifadelerini kullandı.
Habraouı, İsrail asker ve polislerinden uluslararası hukuk önünde şikayetçi olduğunu belirtti.
“KOŞULLARDAN ENFEKSİYON KAPTIM”
İngiltere vatandaşı Evie Rose Snedker, geminin etrafının kuşatıldığını, askerlerin silahlarla gemiye çıktığını ve kendisine kaptan sanıldığı için hakaret ettiklerini aktardı.
Snedker, “Bize yemek ve battaniye verilmedi. Limana vardığımızda kollarımdan sıkarak ittiler, başımızı yere bastırdılar. Takılarımızı ve eşyalarımızı zorla aldılar” dedi.
Fiziksel şiddete de uğradığını söyleyen Snedker, “Kelepçeleri o kadar sıktılar ki bileklerimiz yaralandı. Saçımı çekip tokamı bile aldılar. Kadın asker özel bölgeme dokunarak arama yaptı, insan onuruna aykırıydı” diye konuştu.
Cezaevinde havasız ortamda saatlerce bekletildiklerini, su ve ilaç verilmediğini belirten Snedker, “Astımı olan kişiye bile ilacını vermediler. Koşullardan enfeksiyon kaptım” ifadelerini kullandı.
“KÖPEKLERLE KAFESİN ÜSTÜNE SALDIRDILAR”
Tunus vatandaşı Abdallah Messaoudı, İsrail askerlerinin 24 saat boyunca gemiyi ablukaya aldığını, kimsenin tuvalete ya da yemek yemeye izin verilmediğini anlattı.
Messaoudı, “Ellerimizi ve gözlerimizi bağlayarak kafeslere koydular. Hayvanların bile kalamayacağı bir araçtaydık. Köpekleri kafeslerin üzerine saldılar, coplarla kafeslere vurarak uyumamızı engellediler” dedi.
Cezaevinde iki gün kaldığını belirten Messaoudı, “İnsani hiçbir ihtiyacımız karşılanmadı. Zorla belgeler imzalatmaya çalıştılar, çıplak aramadan geçirdiler. Gemideki yardım malzemelerini kullanılamaz hale getirip Gazze’ye ulaşmasını engellediler” diye konuştu.
“ELLERİ VE GÖZLERİ BAĞLI ŞEKİLDE 20 SAAT BEKLETTİLER”
Ürdün vatandaşı Abdullah Ghabbash ise İsrail askerlerinin gemiyi bastığında herkesi elleri ve gözleri bağlı şekilde 20 saat beklettiklerini söyledi.
Ghabbash, “Bize, ‘Hamas’a mı bağlısınız? Hamas size kaç para verdi? Siz terörist misiniz?’ diye sordular. Zorla evrak imzalatmak istediler ama hiçbirini kabul etmedik” dedi.
