Balıkesir'de 10 Ağustos'ta bir kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda yapının yıkılmasına neden olan 6,1 büyüklüğündeki depremin üzerinden kısa bir süre geçmişken, bölge bugün öğle saatlerinde meydana gelen iki büyük artçı sarsıntıyla yeniden sallandı. Depremin merkez üssü olan Sındırgı ilçesinde kaydedilen 4,9 ve 4,1 büyüklüğündeki depremler, halk arasındaki endişeyi artırırken, uzmanlardan bölgedeki sismik hareketliliğin daha büyük bir depremi tetikleyebileceğine dair kritik bir uyarı geldi.
BİR AY GEÇMEDEN YENİ SARSINTILAR: HALK TEDİRGİN
10 Ağustos'taki büyük depremin travmasını henüz atlatamayan Balıkesirliler, Pazar günü öğle saatlerinde kısa aralıklarla yaşanan iki sarsıntıyla büyük bir korku yaşadı. İlk deprem saat 12.35'te 4,9 büyüklüğünde meydana geldi. Bu sarsıntıdan sadece birkaç dakika sonra ise bölge 4,1 büyüklüğünde ikinci bir depremle daha sallandı. Peş peşe gelen bu artçı sarsıntılar, bölge halkının endişelerini yeniden alevlendirdi.
UZMAN GÖRÜŞÜ: SON DERECE HAREKETLİ BİR FAY KUŞAĞI
Yaşanan son sarsıntıların ardından CNN Türk'e değerlendirmelerde bulunan jeoloji mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgenin jeolojik yapısına ve taşıdığı risklere dikkat çekti. Bugünkü sarsıntıların, ana depremin meydana geldiği Sındırgı fayı ve çevresindeki tali fayların kırılmasıyla oluşan normal artçılar olduğunu belirten Pampal, asıl tehlikenin bölgenin sismik geçmişinde ve fayların etkileşiminde yattığını vurguladı.
Prof. Dr. Süleyman Pampal
Bölgenin "son derece hareketli bir fay kuşağı" üzerinde yer aldığını hatırlatan Prof. Dr. Pampal, bu kuşağın geçmişte Türkiye'nin en yıkıcı depremlerinden bazılarını ürettiğini belirtti. Bu kapsamda 2011'deki 6,0 büyüklüğündeki Simav, 1995'teki 7,2 büyüklüğündeki Dinar ve 1970'teki 6,5 büyüklüğündeki Gediz depremlerini örnek göstererek, mevcut aktivitenin ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.
KRİTİK KAVŞAK NOKTASI VE STRES TRANSFERİ
Prof. Dr. Pampal, Sındırgı'daki depremlerin meydana geldiği noktanın, iki önemli fay hattının kesiştiği bir "kavşak noktası" olduğuna dikkat çekti. Pampal, "Burada Akhisar, Bigadiç arasında Gelenbe fayı diye aktif bir fay var. Bu fay dik yönde, Sındırgı civarında kesişiyor. Simav-Sındırgı fayı ile Gelenbe fayının kesişme bölgesi bu depremlerin olduğu bölge" diyerek durumun karmaşıklığını anlattı.
En endişe verici mekanizmanın ise "stres transferi" olduğunu belirten Pampal, "Sındırgı fayı ve tali faylar çok kırılıyor. Çünkü batıya doğru stres transferi söz konusu" dedi. Bu durumun Sındırgı fayındaki kırılmaların, enerjisini batıdaki komşu Gelenbe fayına doğru aktararak bu fayı zorladığı ve gerilimini artırdığı anlamına geldiğini söyledi.
ASIL TEHLİKE GELENBE FAYI: 7 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM POTANSİYELİ
Prof. Dr. Süleyman Pampal, bu stres transferinin olası sonuçlarına dair en ciddi uyarısını şu sözlerle dile getirdi:
"Gelenbe fayı kırılırsa 7’ye kadar büyüklükte deprem üretme potansiyeli var. Bu stres, depremin dalgaları bariyer gibi Gelenbe fayına çarpıp dönüyor. Bunlar olağandır."
