2025–2026 eğitim öğretim dönemi öncesinde vakıf üniversitelerinde açıklanan yeni dönem ücretleri, öğrenciler ve aileler için ciddi mali yükler yaratıyor. Bazı üniversitelerde eğitim ücretlerinde yüzde 100’e varan artışlar yaşanırken, burslu okuyan öğrenciler dahi kayıtlarını yenilemekte zorlanıyor. Eğitimciler, uygulamaların öğrencilerin eğitim hakkını ihlal ettiğine dikkat çekiyor.
HEMŞİRELİKTE YÜZDE 50 BURSLU OKUYAN ÖĞRENCİYE 370 BİN TL FATURA
Vakıf üniversitelerinde özellikle yüzde 25 ve yüzde 50 burslu öğrencilere yansıtılan zamlar dikkat çekici boyutlara ulaştı. Nefes gazetesinin aktardığı verilere göre, bir üniversitede yüzde 50 burslu hemşirelik bölümünde okuyan öğrencinin yıllık eğitim ücreti 205 bin TL’den 370 bin TL’ye yükseldi. Bankacılık bölümünün yıllık ücreti 80 bin TL’den 150 bin TL’ye, endüstri mühendisliği bölümünün ücreti ise 130 bin TL’den 210 bin TL’ye çıkarıldı.
YÖK’ÜN KARARINA RAĞMEN YÜKSEK ARTIŞLAR
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2024 Temmuz ayında yayımladığı kararla, vakıf üniversitelerinde eğitim ücretlerindeki artışların Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) 12 aylık ortalamasını aşmaması gerektiğini belirtmişti. Aynı karar kapsamında, ücret güncellemelerinin üniversitelerin resmi internet siteleri aracılığıyla şeffaf biçimde duyurulması zorunlu tutulmuştu. Ancak bazı vakıf üniversiteleri, bu çerçeveye uymaksızın ekonomik gerekçeleri öne sürerek fahiş oranlarda zam yapıyor.
TAKSİT SAYISI AZALTILDI, KREDİYE YÖNELEN ÖĞRENCİ SAYISI ARTIYOR
Ücret artışlarının yanı sıra, birçok vakıf üniversitesi erken kayıt döneminde taksit sayısını da azaltma yoluna gitti. Bazı üniversitelerde 8 taksit imkânı 6’ya düşürüldü. Bu durum, halihazırda zamlı ücretlerle başa çıkmaya çalışan öğrencileri bankalardan bireysel kredi kullanmaya veya kaydını dondurmaya itiyor.
EĞİTİM HAKKI RİSKE GİRİYOR
Türkiye genelinde 79 vakıf üniversitesinde toplam 806 binin üzerinde öğrenci öğrenim görüyor. Artan maliyetler nedeniyle birçok öğrenci için eğitimine devam etmek giderek güçleşiyor. Öğrenciler, büyükşehirlerdeki yüksek barınma ve yaşam maliyetlerini azaltmak için ailelerine yakın özel üniversiteleri tercih ettiklerini ancak zamlar nedeniyle eğitimlerini yarıda bırakma riskiyle karşı karşıya olduklarını ifade ediyor.
Uzmanlar, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve YÖK kararlarının daha etkin şekilde uygulanması gerektiğini vurgularken, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin göz ardı edilmemesi çağrısında bulunuyor.