İzmir'de baraj seviyeleri hızla düşerken, uzmanlar kentin ciddi bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu uyarıyor. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in ana içme suyu kaynağı Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesinin yüzde 15,44'e kadar düştüğünü belirterek, "Bu yaz ciddi bir kuraklık bizi bekliyor. Bu, doğanın son uyarısıdır" dedi.
İzmir’in su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajları ile yer altı kaynaklarından sağlanıyor. Ancak bu yıl düşük yağışlar nedeniyle baraj seviyeleri alarm verici noktalara geriledi.
BARAJLARDAKİ SU SEVİYESİ HIZLA DÜŞÜYOR
İZSU Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, İzmir’in en önemli içme suyu kaynaklarında yaşanan düşüş dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Tahtalı Barajı: %15,44 (Geçen yıl: %32,14)
Balçova Barajı: %36,81 (Geçen yıl: %69,97)
Ürkmez Barajı: %27,28 (Geçen yıl: %41,78)
Güzelhisar Barajı: %69,93 (Geçen yıl: %88,67)
Gördes Barajı: %6,10 (Geçen yıl: %11,93)
Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %20,76 (Geçen yıl: %44,94)
"BU SAATTEN SONRA BARAJLAR DOLDURULAMAZ"
Prof. Dr. Doğan Yaşar, soğuk havaların yağış getirmediğini belirterek, bu yıl kış aylarının olağanüstü soğuk geçmesi nedeniyle yağışların azaldığını ve barajların yeterince dolmadığını ifade etti.
"Şubat ayının sonlarına geldik ancak halen ciddi bir yağış yok. Geçen yıl Tahtalı Barajı'nda bugünlerde su seviyesi yüzde 32’ydi, şu an yüzde 15,44. Bu, yaklaşık 55-60 milyon metreküp su kaybı anlamına geliyor. Bu seviyeden sonra rekor yağışlar dahi gelse barajın doluluk oranı en fazla yüzde 20 olabilir."
Özellikle Gördes Barajı’ndaki yüzde 6,10’luk doluluk oranının büyük bir tehlike sinyali verdiğini belirten Yaşar, "Bu yaz Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi yüzde 7'lere kadar gerileyebilir. 2008 yılında olduğu gibi baraj tamamen kuruma noktasına gelebilir" dedi.
"KURAKLIK DERİNLEŞİYOR, SU KUYU DERİNLİKLERİ ARTIYOR"
2020’lerden itibaren Türkiye’nin kurak bir döneme girdiğini hatırlatan Yaşar, yer altı sularındaki azalmaya da dikkat çekti.
"Önceden Manisa'da kuyulardan 50 metre derinlikten su çekilirken, şimdi 500 metrelerden su çıkartılıyor. Bu, inanılmaz bir enerji sarfiyatı demek. Yer altı suları da hızla tükeniyor."
"ŞİRKETLERDE SU BİLİMİ UZMANLARI ÇALIŞMALI"
Su yönetiminin bilimsel kriterlere dayanarak yapılması gerektiğini vurgulayan Yaşar, hidrojeoloji uzmanlarının su dağıtım şirketlerinde görev alması gerektiğini belirtti. "Su yönetimi rastgele yapılamaz. Bilimsel verilere dayanarak hareket edilmezse, çok daha büyük krizlerle karşı karşıya kalabiliriz."
Öte yandan İzmir’in Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanan şehirlerden biri olduğunu hatırlatan Yaşar, su tasarrufunun zorunlu hale geldiğini ve İzmir halkının suyu dikkatli kullanması gerektiğini söyledi.
İZMİR'İ ZOR BİR YAZ BEKLİYOR
Uzmanlara göre, İzmir’deki su seviyesi kritik eşiğe yaklaşırken, önümüzdeki aylarda yağışların yetersiz olması durumunda su krizi daha da derinleşebilir. Yetkililer, kent genelinde su tasarrufu bilincinin artırılması ve altyapı projelerinin hızlandırılması gerektiğini vurguluyor.
